Yayınevi olarak Yılmaz Güney’in bu yorulmak yılmak bilmeyen uğraşıları sonucu yazdığı makalelerini kitaplaştırırken konuları önem sırasına göre yerleştirdik.Ancak günümüz koşullarında kimi yazıları TCK’nın 312. maddesi
Gün: 17 Temmuz 2020
Yılmaz Güney – Selimiye Üçlüsü (Hücrem, Salpa, Sanık)
Yılmaz Güney’in 1972-74 yıllarında Selimiye Cezaevi’ndeki deneyimlerinden yola çıkarak kaleme aldığı Selimiye Üçlemesi’nin ilk kitabı Hücrem, aynı zamanda onun sanat anlayışını gösteren bir manifesto niteliğinde.
Yılmaz Güney – Sanık
Selimiye Üçlemesi’nin tamamlandığı Sanık’ta, üniversite son sınıf öğrencisi Yaşar Yılmaz’ın “içeri alınmasına” ve “itirafa” zorlanmasına tanık oluyoruz. Gerçekte anonim bir figür olarak değerlendirilebilecek olan Yaşar
Yılmaz Güney – Oğluma Hikayeler #1
“Oğluma Hikâyeler” yazmayı, daha 1972’lerde, Selimiye’de düşündüm. Devrimci öze sahip bir sanatçı, oğluna devrimci bir miras bırakmalıydı. Bu konuda, başarısız, yarım, güvensiz, çeşitli çalışmalar yaptım.
Yılmaz Güney – Boynu Bükük Öldüler
Herkesin özlediği, düşlerini kurduğu bir şehir vardır. Ben Adana’yı severim. İşte orda, Adana’da, sevdiğim insanlar yaşar. Şükrü Tekbaş onlardan biri; bu romanımı ona adıyorum.Yılmaz Güney