Okuyucu çok da alışık olduğu türden bir önsözle karşılaşmayacağını bilerek okumalı bu yazıyı. Duygusal olacak yazdıklarım belki de. Ama sıradan bir önsöz olmayacak. Alışılmışın dışında olacak. Tıpkı Sadi gibi. “Güzellik ayrıntıdadır” derler ama yine de insanlar çoğu kez görünür olanı yeğler. Araştırmacı için görünür olan okuyucu için de görünürdür. Sadi film dilinin kimi kez kendini çok da öne çıkartmayan, filmde başat olan görüntüyü desteklemekle yetinen, kimi kez de susmayı yeğleyen bir öğesi olan film müziğini seçerken, bence kişiliğine çok da uygun bir davranış sergiledi. Sadi sessizce, hiç de önemli şeyler yapmıyormuş gibi film müziği üzerine çalıştı. Dostları, kedileri ve çok sevdiği alanı ile Ankara’da mutlu oldu. O mutluluğu dinginlik ve sessizlikte buldu. Kimya gibi bir alanı, o alanın iyi bir düzeyine geldiğinde gözünü kırpmadan bıraktı; filmleri ve müziği seçti. Yaptıklarını “önemsemedi”, yaptıklarından dolayı övünmedi. Başkaları onu övdüğünde övgüleri duymadı. Iç sesini dinledi, iç sesi ona “sevdiğin alanı çalış” diyordu, o da öyle yaptı.
Cem Pekman, Barış Kılıçbay - Görüntünün Müziği Müziğin Görüntüsü
Dosya sayısı birden fazla olduğunda ilgili sayfadan indirin. (Download botunu hata verir)
UYARI! Bu sayfada yer alan e-kitaplar tanıtım amaçlıdır. Yasal olarak indirmiş olduğunuz dosyanın 24 saat içersinde silinmesi gerekmektedir; silinmemesi durumunda tüm sorumluluk size aittir.