Jean Jacques Rousseau – İtiraflar
1712’de Cenevre’de, bir saatçının oğlu olarak dünyaya gelen Jean-Jacques Rousseau’nun “İtiraflar”ı ölümünden sonra yayımlanmıştır. İtiraflarda büyük bir açık yüreklilikle, hayatının, doğumundan 1765 yılına kadar süren kesiminin öyküsünü anlatır.
Dönemin görkemli yaşam tarzıyla…
“Benzeri hiç görülmemiş ve hiç görülmeyecek olan bir işe girişiyorum. Benzerlerime, doğanın tüm doğruluğu içinde bir insan göstermek istiyorum ve bu insan ben olacağım.
Sadece ben. Kalbimi duyuyor ve insanları tanıyorum. Gördüklerimden hiçbiri gibi yaratılmamışım; yaşayanlardan hiçbiri gibi yaratılmış olmadığıma inanmak cüretini gösteriyorum. Öbür insanlardan daha iyi değilsem bile, hiç olmazsa başkayım.”
ROUSSEAU, Jean-Jacques (1712 – 1778) Cenevre’de doğdu. Bir saatçinin ikinci oğluydu. Annesi doğumdan on beş gün sonra ölünce, on yaşına kadar babasının yanında kaldı. Okumayı ve zamanının edebiyat eserlerinden yararlanmayı, babası öğretti. 1741’de, öğretmenlik yapmak için Paris’e geldi. Burada, Encyclopedie’nin editör yardımcısı Diderot ve Dupin ailesiyle tanıştı. Çocuk yetiştirme ve eğitimi üzerine son derece akla yatkın ve ileri görüşlü denemeler yazdı. Bu dönemde, Dijon Akademisi için yazdığı Sanatın ve Bilimin İlerleyişi Ahlakın Yozlaşmasına mı Yoksa Arınmasına mı Yardım Etmiştir adlı denemesi, büyük başarı elde etti. İkinci başarısı, bundan da büyük oldu; bir operet olan Le Devin du Village adlı oyunun oynanması üzerine, kendisine sürekli bir gelir ve saraya girmesi önerildi. Ancak reddetti. 1761’de yayınlanan La Nouvelle Heloise ile parlak bir başarı kazandı. Bütün hükümetlerin, yönetilenlerin onayına göre kurulması düzenini savunan Le Contrat Social (Toplum Sözleşmesi) adlı eseri, Amsterdam’da yayınlandı. Bu yapıtında, Fransız Devrimi’nin çağrısına uygun olarak genel seçim hakkı olan bir cumhuriyet diledi ve yurttaşların özgürlük, eşitlik ve kardeşlik haklarını savundu. Aynı yıl, çocuk eğitiminde kilise doktrini yerine mutlak din öğretisini savunan devrimci eseri Emile, ou de L’Education’u (Emil ya da Eğitim Üzerine) yazdı. Emile’in yayınlanmasını önlemek için tutuklanmakla korkutulunca, Leurdon’a oradan da tanınmış sanatsever Büyük Frederik’in yönetimindeki Motiers’e kaçtı. Kendisine saldıranlara Lettres de la Montagne adlı eserinde karşılık verince, artık İsviçre de korkulacak bir yer oldu. O da İngiltere’nin güvenliğine ve David Hume’un hoşgörüsüne sığındı. David Hume, onu Derbyshire’deki Wotton’a götürdü. Burada, tuhaf kişiliğinin ilginç belgesi olan İtirafl ar’ı yazdı. Geçimsiz biri olması yüzünden, Hume’la da şiddetli bir çatışmaya girince, İngiltere’den ayrılarak Paris’e döndü ve başyapıtı olan Promenades d’un Solitaire’e başladı. Devletin iktidara değil halka ait olduğunu savunmuş ve ulus-devlet anlayışını benimsemiştir.
Elinize gözünüze sağlık