Oyunun kuralları açık ve basitti. Erkekler geleceklerinin, kadınlar da erkeklerin peşinden koşacaklardı… Erkek, birisi olmak durumundaydı, kadın ise birisini bulmalıydı. “…Suçu annemizde, genlerimizde, hormonlarımızda ya da yıldızlarda ararız, ama her seferinde sorunun ancak çok küçük bir parçasını anlarız bütününü değil.”
Yoğun duygular, yaşantımızda önemli yer tutan kişilerle yaptığımız dansa nesnel ve özenli bir biçimde bakmamızı bile engelleyebilir. Yoğun bir birliktelik, yoğun bir uzaklığa ya da yoğun bir çalışmaya dönüşebilir. Her ne kadar bazılarımız yoğunluğu karşı cinsle mutlu birliktelikler görüntüleriyle eş tutsak da, yakınlık konusu yalnızca erkekler, evlilik ya da romantik karşılaşmalarla sınırlı değildir. Bir erkeğe kendini adamak, yakınlığın yalnızca bir boyutunu yansıtır. Oysa ilinti ve bağlılık açısından dünyamız zengin olasılıklarla doludur. Bu kitabın amacı, yakınlık tanımınız ne olursa olsun, onu sorgulamanızı ve genişletmemizi sağlamaktır. Size, onun sizi beğenmesi için neler yapmanız gerektiğini öğretmeyecektir; sevgiye giden yollar göstermeyecektir. Özellikle diğer kişiyi değiştirmekle ilgili -ki bu olanaksızdır- bilgi vermeyecektir. Bu kitap, gerçek yakınlık geliştirme gücümüzü artırarak, uzun ve sürekli bir emek sonucu, sorumluluğunu üstlenerek yapacağımız kalıcı değişikliklerle ilgilidir.
UYARI! Bu sayfada yer alan e-kitaplar tanıtım amaçlıdır. Yasal olarak indirmiş olduğunuz dosyanın 24 saat içersinde silinmesi gerekmektedir; silinmemesi durumunda tüm sorumluluk size aittir.