Aleviliği-Bektaşiliği yaratan insanları Müslümanlıkla kitlesel düzeyde tanıştıkları dönemlerde Sünni Ortodoks ilkeler, toplumsal düzeyde uygarlığı çelmelemeye çalışan, aklın kılavuzluğunu hiçe sayan, düşünceyi ve bilimi ters dönüşüm’le dogmalar’ın hizmetine sokan, halk çalışsın yönetenler yesin düzeninin sürdürülmesinden yana olan bir inanç ağırlığı’na, bir resmi dinsel ideoloji’ye dönüşmüştü.
Alevilik-Bektaşilik, bu inanç ağırlığı, bu resmi dinsel ideoloji altında ezilen, horlanan, yabancılaşan Anadolu insanının özgürleşme; bağımsız düşünme, haksızlığa, sömürüye başkaldırma eylemleri eşliği’nde Ortaçağ karanlığından sızan ve geleceği aydınlatan bir ışık olarak belirdi. Tanrı’yı, insan aracılığıyla konuşan, söyleyen, davranan bir eylemin içine soktu; insanı, şeriat varlığından, bir yorum, bir yetenek varlığına yükseltti ve onu, yaşama, yaşamdan kaynağını alan bir geleneğe bağladı.
UYARI! Bu sayfada yer alan e-kitaplar tanıtım amaçlıdır. Yasal olarak indirmiş olduğunuz dosyanın 24 saat içersinde silinmesi gerekmektedir; silinmemesi durumunda tüm sorumluluk size aittir.
Teşekkür ediyorum