Eyyûbiler kimlerdi?Haçlı Seferleri’ne karşı nasıl bir rol oynadılar?Doğu Anadolu siyasi haritasının çizilmesinde etkileri nedir?Eyyûbiler’in Anadolu Selçukluları ve diğer Türk devletleriyle ilişkileri nasıl olmuştur?Devletin içindeki iktidar
Etiket: Yeditepe Yayınevi
William M. Pickthall – Harpte Türklerle Birlikte
Türklüğün ve İslamiyetin temsilcileri olarak asırlar boyunca dünya devletleri dengesinde eşsiz bir rol oynamış olan Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş, yükseliş, duraklama ve çöküş devirleri, yabancı yazarlardan
Von Kress – Son Haçlı Seferi – Kuma Gömülen İmparatorluk
Von Kress, bir Alman subayı olarak geldiği Türkiye’de, Topçu Atış Okulu müdürü, Osmanlı Genelkurmay Başkanı vekilliği yaptı. Kolordu ve ordu komutanı olarak katıldığı Sina ve
Mustafa Sabri Küçükaşçı – Abbasilerden Osmanlılara Mekke-Medine Tarihi
Hz. İbrahim tarafından harem kılınan Mekke ile Hz. Muhammed tarafından harem kılınan Medine şehirlerine Türk kültüründe iki harem anlamında “Haremeyn” adı verilmiştir. Ortaçağ’da Müslümanların yaşadıkları
Süleyman Tevfik Özzorluoğlu – Abdülhamid’in Cinci Hocası Ebü’l-Hüda
II. Abdülhamid tarikatlara özel bir önem vermiş, bunların yemek ve aydınlanma gibi masraflarını bizzat kendi karşılamış, harap halde olan tekkelerin onarımlarını yaptırıp, tarikat büyüklerinin türbelerini
Yıldıray Kara – Osmanlıda Kadın Saltanatı
Osmanlı saray kadınları nasıl oldu da bir padişah gibi davranmaya, iktidarı ellerine almaya ve nüfuz elde etmeye başladılar? Nasıl oldu da padişahlar, kadınlara bu kadar
Mahmut Makal – 17 Nisan
17 Nisan Köy Enstitüleri günüydü Yıl 1943… Mevsim kış. Gecenin yarısı. Şiltemden sıyrılarak ocak başına doğru emekledim. Oradaki kibriti el yordamıyla bularak yeri ocağa yakın
Mehmet Mazak, Fatih Güldal – Tanzifat-ı İstanbul
İstanbul, Marmara kıyılarına serpilmiş semtleri, Altın Boynuz Haliç’i ve dünyanın en değerli gerdanlığı Boğaziçi ile kainatın gözbebeği konumundadır. Belde-i Tayyibi’nin asırlar boyunca temiz ve pak
Mehmet Mazak – Eski İstanbul – Gündelik Hayattan Renklerle
İstanbul bir aşktır, bir masaldır. İstanbul’u gören sevdasına tutulduğu aşkını ömrü buyunca unutmaz, arar durur. Eski bir İstanbul deyimi vardır: “Tophane Çeşmesi’nin suyunu içenin devası